İklim Değişikliğinin Önemli Kavramı: İklim Adaleti

Bu yıl Kuzey Kutbu’nda sıcaklığın Haziran ayında 38 dereceye kadar yükseldiğini biliyor muydunuz? Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), Sibirya’nın Verkhoyansk kentinde geçen yıl 20 Haziran tarihinde kaydedilen sıcaklığı teyit etti ve böylece iklim değişikliğinin kanıtlarına bir yenisi daha eklendi.

Enerji tüketimi, sanayileşme, atık maddeler vb. nedenlerle atmosfere salınan karbon miktarı sürekli olarak artıyor. Peki, iklim değişikliğinin etkileri tüm dünyada devam ederken, bu etkilerin en fazla kimlere zarar verdiğini düşündünüz mü? Küresel ısınmanın sorumluları mı en fazla etkilenenler, yoksa bunda çok az etkisi bulunanlar mı daha mağdur? Sizce iklim değişikliğinin etkileri dünyaya adaletli bir şekilde dağılıyor mu? Yoksa bu etkileri derinden hisseden kesimler tanımlanabilir mi? Tam da bu soruları sorduğumuzda, aklımıza “İklim Adaleti” kavramı geliyor.

İklim adaleti nedir?

İklim adaleti, iklim değişikliğinin yaşanmasında en az etkiye sahip olanların, iklim değişikliğinin yarattığı olumsuz sonuçlardan en fazla etkilenenler olmasını vurgulayan bir ifade.

İklim değişikliğinin meydana gelmesinde en büyük rolü oynayan ülkelerin başında sanayileşmenin yoğun olduğu Çin ve Amerika gelirken, bundan en çok etkilenen bölgelerden biri Afrika olarak karşımıza çıkıyor. Yani aslında yaşadığımız olağan dışı iklim olayları buna en fazla sebep olan kesime değil, bunda en az etki sahibi olan kesime daha fazla zarar veriyor.

 

 

 

İklim adaletsizliğini en iyi ortaya koyan verilerden biri iklim değişikliğinin sebep olduğu ekonomik ve toplumsal yıkımın % 80’inin “gelişmekte olan ülkelerde” yaşanacak olması.

 

 

 

 

İklim krizi herkesi aynı oranda etkilemiyor!

ABD gibi zengin ülkeler, her yıl Hindistan’a göre yaklaşık 10, Nijerya’ya göre 20 kat fazla karbon emisyonuna yol açıyor. Sanayileşmiş ülkelerin dünyamızı çok daha uzun süredir kirlettiğini düşünürsek, karbon emisyonu konusunda ülkeler arası eşitsizliğin söz konusu olduğunu anlayabiliriz. Durumun böyle olmasına karşın, yoksul ülkelerin, küresel ısınmaya bağlı olan çevre felaketlerinden daha çok etkilendiğini gözlemliyoruz.

İklim değişikliğinin etkileri ile başa çıkabilmek için her seviyede; küresel, bölgesel, ulusal, yerel ölçekte çaba ve birbirini tamamlayıcı, bütünsel yaklaşımlar gerekiyor. Hal böyle iken biz de gelecek nesillere sağlıklı, yaşanabilir ve en önemlisi sürdürülebilir bir dünya bırakabilmek için elimizden geleni yapıyoruz. HelpZone olarak, iklim değişikliği ile ilişkili riskler konusunda toplumun farkındalığını arttırma konusunda faaliyetlerde bulunuyoruz. Buna ek olarak iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin azaltılması ve uyum konusunda öneriler geliştirerek yenilikçi projeler tasarlıyoruz. Tüm bunları yaparken de adalet terazisini iklim değişikliğinden etkilenen dezavantajlılar açısından çalıştırıyoruz.

İklim değişikliğinin adaletsiz etkileri ile savaşıyoruz.

Geçtiğimiz yaz, iklim değişikliğinin temel bir etkisi olan olağanüstü yangınların sarstığı bölgelerden Muğla’ya HelpZone olarak destek olduk. Aktif yangınlarla mücadele eden ekiplere yardımcı olabilmek hem de yangından etkilenen insanların ihtiyaçlarını karşılayabilmek için bir destek paketi hazırlayarak Yatağan bölgesindeki koordinasyon noktasına ilettik. Düzenlediğimiz “İklim Kahramanları” etkinlikleri ile Bodrum ve Mumcular bölgesinde yangınlardan etkilenen çocuklarla buluştuk.

Yangın bölgelerinde yaşayan çocuklar da iklim değişikliğinin oluşmasında sorumluluk sahibi olmazken, sonuçlarından etkilenen kesim arasında yer aldı. Yani etkiler adaletsizliğini bir kez daha göstermiş oldu!

İklim Kahramanları Etkinliklerimizden Detaylar

 

 

18 Eylül ve 23 Ekim’de Bodrum’da “İklim Kahramanları” ile bir araya geldik. Toplamda yaklaşık 470 çocuk ve gencin katılımıyla gerçekleşen etkinliğimizde iklim değişikliği hakkında konuştuk, resimler yaptık, yazılar yazdık ve oyunlar oynadık. Etkinliklerimiz boyunca bu yaz gerçekleşen yangınlardan etkilenen çocukların deneyimlerini hem sözlü olarak onlardan duyduk, hem de yaptıkları resimlerde ve yazdıkları yazılarda gözlemledik.

 

 

 

 

Bu etkinliklerden çıkardığımız en büyük ders ise çocukları dinlemenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlamak oldu. Etkinlik sayesinde iklim değişikliği hakkında büyük ölçüde farkındalık sağladık.

 

23 Ekim’de (29 Ekim’e 1 hafta kala) gerçekleştirdiğimiz etkinlikte Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü anmak ve çocuklarla birlikte toprağa dokunmak için bir iğde ağacı fidanını da Umurça Parkı’na diktik. İğde ağacımız İklim Kahramanı çocuklarla birlikte büyüyecek. Bu etkinliğimizde aynı zamanda anne ve babalara, “Anne Baba Okulu” seminerler dizisinin yaratıcısı, Eğitim Bilimci, Dr. Özgür Bolat eşlik etti ve ailelerle birlikte “Mutlu Çocuk Nasıl Yetiştirilir?” sorusuna cevap aradı.

HelpZone olarak, iklim değişikliğinin adaletsiz etkilerini yaşamak durumunda kalan kırılgan gruplar, çocuklar, gençler, engelli bireyler ve ihtiyaç sahibi kişilere her alanda destek olmak için buradayız! Sizler de İklim Değişikliği ve Adaleti hakkında daha fazla bilgiye sahip olmak isterseniz, HelpZone’u sosyal medya kanallarından takip edebilirsiniz.

 

Hem iklim değişikliğinin önüne geçmek üzere katkı, hem de bu konuda farkındalık sağlamak üzere yapacağımız aktiviteler, hız kesmeden devam edecek!